
Ticaret Hukuku, iş dünyasının hukuki çerçevesini oluşturan önemli bir hukuk dalıdır. Bu hukuk dalı, işletmelerin kuruluşları, faaliyetleri ve ticaret ilişkileri üzerine odaklanır. İşletmelerin iş yapma şekillerini düzenleyen, ticaret anlaşmalarını denetleyen ve uyuşmazlıkları çözen hukuki kuralları içerir.
Ticaret Hukuku, birçok konuyu kapsar. Bu konular arasında sözleşmelerin oluşturulması, ticari ilişkilerin düzenlenmesi, tüketici koruması, fikri mülkiyet hakları, rekabet hukuku ve daha birçok hukuki düzenleme yer alır. İş dünyasının işleyişini etkileyen pek çok yasal gerekliliği içerir ve işletmelerin bu gerekliliklere uygun hareket etmelerini sağlar.
Ticaret Hukuku, iş dünyasının hukuki sorunlarını çözmeye yardımcı olur ve işletmelerin adil ve verimli bir şekilde faaliyet göstermelerini destekler. İş dünyasında karşılaşılan hukuki ihtilafların çözümlenmesi, ticari sözleşmelerin hazırlanması ve işletmelerin yasal yükümlülüklere uygun hareket etmesi için vazgeçilmez bir araçtır.
Uluslararası Ticaret ve Yatırım Hukuku
Uluslararası ticaret hukuku, uluslararası ölçekte ticaret yapan kişiler arasında uygulanagelen işlem ve davranışların bir norm halini alması ile oluşmuştur. Uluslararası ticaret hukuku latince kökenli bir kavram olan lex mercatoria ile ifade edilmektedir. Lex mercatoria “tacirlere uygulanan hukuk” anlamını karşılamaktadır.
Uluslararası ticaret hukuku, mal ve hizmetlerin sınırlar ötesi hareketini düzenler. İhracat, ithalat, uluslararası satış sözleşmeleri, uluslararası ödeme yöntemleri, taşımacılık, gümrük ve ticaret engelleri gibi konuları içerir. Ticaretin serbestleştirilmesi, rekabetin sağlanması, tüketicinin koruması ve ticari uyuşmazlıkların çözümü gibi konuları ele alır. Uluslararası yatırım hukuku ise, bir ülkede gerçekleştirilen yabancı yatırımları düzenler. Yabancı yatırımcıların hakları ve korumaları, yatırım teşvikleri, vergi düzenlemeleri, serbest bölgeler, yatırım anlaşmaları ve yatırım uyuşmazlıklarının çözümü gibi konuları içerir. Bu hukuk dalı, yatırımcıların yabancı ülkelerde güvenli bir ortamda yatırım yapmalarını teşvik etmeyi ve yatırımların korunmasını sağlamayı hedefler.
Uluslararası ticaret ve yatırım hukuku, ülkeler arasındaki ticaret ve yatırım faaliyetlerini düzenleyen hukuk dalıdır. Uluslararası ticaretin ve yatırımların hukuki çerçevesini belirleyerek, taraflar arasında adil ve dengeli ilişkilerin sağlanmasını amaçlar. Bu hukuk alanı, çeşitli uluslararası sözleşmeler, anlaşmalar, serbest ticaret anlaşmaları ve yatırım koruma anlaşmaları gibi uluslararası düzenlemelere dayanır. Bu alanda faaliyet gösteren uluslararası kuruluşlar, örneğin Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ), Uluslararası Tahkim Kuruluşları (ICSID), Birleşmiş Milletler Konferansı Ticaret ve Kalkınma (UNCTAD) gibi kuruluşlar da bu hukuk dalının gelişiminde önemli bir rol oynar.
Elektronik Ticaret Hukuku
Elektronik ticaret – (E-Ticaret), internet veya diğer elektronik iletişim araçları aracılığıyla mal ve hizmet alışverişi, ticari işlemler, ödeme ve bilgi paylaşımı gibi ticari faaliyetlerin gerçekleştirildiği bir iş modelidir. E-Ticaretin kapsamının belirlenmesi, yaygınlaşması, işlem güvenliğinin sağlanması, elektronik araçlar vasıtasıyla internet üzerinden yapılan irade açıklamalarının hukuki niteliğinin saptanabilmesi açısından uluslararası kuruluşlar tarafından tanımlamalar ve hukuki düzenlemeler yapılmıştır. E-Ticaret kavramı hakkında, Dünya Ticaret Örgütü; “Mal ve hizmetlerin üretim, reklam, satış ve dağıtımlarının telekomünikasyon ağları üzerinden yapılası.” tanımını kullanmış, Birleşmiş Milletler e-ticareti; “İş, yönetim ve tüketim faaliyetlerinin yürütülmesi için yapılanmış ve yapılanmamış iş bilgilerinin, üreticiler tüketiciler ve kamu kurumları ile diğer organizasyonlar arasında elektronik araçlar üzerinden paylaşılmasıdır.” şeklinde tanımlamıştır. E- ticaret konusunda en yaygın genel ve kabul görmüş tanımın, OECD (İktisadi İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı) tarafından 1997 de yapılan “Sayısallaştırılmış yazılı metin, ses ve görüntünün işlenmesi ve iletilmesine dayanan, kişileri ve kurumları ilgilendiren tüm ticari işlemlerdir. Şeklindeki tanımı olduğu söylenebilir. OECD, e-ticaretin sürecini ise şu şekilde tanımlamıştır; ticaret öncesi firmaların elektronik ortamda bilgilenmesi ve araştırmaların yürütülmesi, firmaların elektronik ortamda buluşması, ödeme sürecinin yerine getirilmesi, taahhüdün yerine getirilmesi, mal ve hizmetin müşteriye teslimi, satış sonrası bakım, destek ve benzeri hizmetlerin temin edilmesidir.
E-ticaretin yeni bir kavram olarak ortaya çıkmasından bu yana, gerek teorik açıdan yapılan çalışmalarda gerekse e-ticaret uygulamalarında görülmektedir ki, e-ticaretin gelişimi güvenli bir altyapının varlığını gerektirmektedir. E- ticaretin güvenlik altyapısının en önemli yönü hukuki altyapıdır.
Elektronik ticaret hukuku ifadesi, elektronik ortamda gerçekleştirilen ticaret işlemlerine ilişkin hukuki düzenlemeleri karşılamaktadır. Kısaca, elektronik sözleşmelerin geçerliliği, tüketicinin koruması, veri gizliliği ve güvenliği, elektronik ödeme sistemleri ve elektronik ticaret platformlarının düzenlemeleri inceleme konusudur. Elektronik ticaret hukuku, tarafların elektronik ortamda güvenli ve adil bir şekilde ticaret yapabilmesini sağlamayı amaçlar.
İlgili Blog & Haberler
Henüz gösterilecek ilgili blog yada haber içeriği yoktur!